23 Nisan
tatilini fırsat bilip düştük yollara…
Kulağımızda
Kazım’ın şarkıları, hafızamızda Sonbahar (http://www.imdb.com/title/tt1330591/)
filminden kareler …
4
gün boyunca adım adım gezdiğimiz Gürcistan’a (Batum ve
Tiflis’e) giderken beklentimiz çok yüksek değildi.
Biraz Karadeniz havası alıp 4 gün değişik yerler görüp döneriz diye düşündük giderken. Fakat dönerken “yaa süperdi ne kadar güzelmiş” falan diye söylenerek döndük Gürcistan’dan...
Biraz Karadeniz havası alıp 4 gün değişik yerler görüp döneriz diye düşündük giderken. Fakat dönerken “yaa süperdi ne kadar güzelmiş” falan diye söylenerek döndük Gürcistan’dan...
Tiflis'teki Bisiklet Heykeli
Cuma
günü 10:15 İstanbul-Hopa uçuşu ile başladı yolculuğumuz. İstanbul-Batum uçak biletleri
İstanbul-Hopa uçak biletlerinin 2 katı olması sebebi ile Hopa’ya uçtuk. Hopa uçuşları
için de Batum havaalanını kullanılıyor. Fakat biletiniz eğer Hopa ise
hava alanından dışarı çıkmanıza izin verilmeden Havaş otobüsleri ile Hopa
terminaline aktarılıyorsunuz. Bu geçiş yarım saat falan sürüyor. Sonrasında ise
Hopa’dan Sarp sınır kapısında gelip TR’den çıkış yapıp tekrar Gürcistan’a
girmek gerekiyor ki biz de aynı yolu izledik. Hopa’ya vardığımızda taksiler
çıkışta bekliyordu. Batum’a gidecek birkaç kişi ile ortaklaşa taksi tuttuk ve
Sarp sınır kapısına vardık. Normalde ödeyeceğimiz taksi ücretinin yarısını
ödemiş olduk :)
Gürcistan sınırına yakın yol manzaraları
Sonra
kara sınırından TR’yi terk ettik ve Gürcü tarafına geçtik. Giriş işlemlerinden
sonra artık Gürcistan’daydık. Hopa’dan sınıra gelirken taksi tuttuğumuz
arkadaşlar ile bu seferde sınırdan Batum şehir merkezine varmak için taksi
tuttuk.
Sarp sınır kapısı
Bu
arada Gürcistan’a TC kimliği ile ya da pasaport ile giriş yapabiliyorsunuz. 1
hafta önce TC kimliği ile giriş yapanlardan sadece 1 TL alınırken, şansımıza 15
TL’ye yükseltmişler.
Sonuç
olarak saat 15:00 gibi oteldeydik. Planımız şöyleydi: vardığımız gün ve ertesi
gün akşamüstüne kadar Batum’u gezmek, 2. Günün akşamı Tiflis varmak ve kalan 2
günü de Tiflis’te gezerek geçirmek…Planımız çok iyi işledi, gerçekten de 4 gün
dolu dolu 2 şehir için de yeterliydi.
Elimizdeki
paraları Gürcistan’ın para birimi olan Lari’ye çevirmek için yakınlarda bir
bankaya gittik. 1TL=0.87 Lari olacak şekilde değiştirdik paraları fakat
Gürcistan’a gideceklere önerim paraları banka yerine sokak aralarındaki döviz
bürolarında değiştirmeleri çünkü bankaya göre avantajlı değişim yapıyorlar
(sonradan gittiğimiz bir döviz bürosunda 1TL=0.90 Lari olacak şekilde
değiştirdik)
İlk
gün akşama kadar sahilde vakit geçirdik, dönme dolaba bindik, heykellerin
fotoğraflarını çektik. Çok uzun bir sahil şeridi var Batum’un, 3-4 saat farkına
varmadan yürümüşüz sonra sahilden şehrin içine doğru yöneldik ve otele ulaştık.
Alfabetik Tower
Gürcü harflerinin yazılı olduğu DNA sarmalı şeklinde yapılmış gökdelen
Chacha Tower
Sahildeki yemyeşil parklar
Karşı kıyıya bakış
Miracle Park
Ali
(Azeri genç) ve Nino(Gürcü kızı)’nun aşkını simgeleyen heykel
Dönme
dolap
Dönme Dolaptan Batum manzarası
Sahildeki heykeller
6
Mayıs parkı
Kaldığımız otel sahile ve Rustavelli caddesine çok yakın olan Mgzavrebi Otel idi. Fiyatı ucuz olmasına rağmen kalitesi gayet iyiydi. Odada mikrodalgadan su ısıtıcısına kadar her şey vardı ve temizdi.
Upuzun bir sahil şeridi
Otelin sahipleri de çok yardım severdiler. Batum’dan Tiflise nasıl geçeriz diye sorduğumuzda resepsiyondaki çocuk bizi üşenmeden arka sokaktaki tren bileti satılan yere götürdü.
Batum’dan Tiflis’e günde 2 sefer tren bulunmakta: 17:40 ve 22:30 trenleri. Biz 17:40 trenine bilet aldık, Tiflise varış saati 23:00 olarak gözüküyordu. (Ek bilgi: 1. Sınıf bilet ücreti 40 Lari, 2. Sınıf 23 Lari )
Rustavelli caddesi
Tiyatro Binası
Batum'dan gece manzaraları
2.
gün sabahtan botanik bahçesine gittik. Taksi ile ulaşım 15 Lari fakat Tiblisi
square’den kalkan dolmuşlarla giderseniz 2 Lari. Biz giderken taksi ile gittik
ve dönüşte dolmuşlarla döndük.
Yemyeşil
botanik bahçesi gez gez bitmiyor, 2 saat falan dolaştıktan sonra şehir
merkezine geri döndük çünkü daha şehir içinde gezeceğimiz yerler vardı.(Giriş 6
Lari)
Botanik bahçesinden kareler
Bu
arada botanik bahçesine giderken sağda güzel bir bina görürseniz bu bina Opera
binası :)
Merkeze
döndüğümüzde hafif yağmur atıştırmaya başlamıştı fakat rahatsız edecek boyutta
değildi. Biz de Piazza Meydanı, Batumi Katedral, Orta Cami, Medea heykelinin ve
Astronomik saatin bulunduğu Hera meydanı, Nicolas kilisesi gibi yapıların
bulunduğu sokaklardan geçerek Batum’u gezdik. Sonrasında ise biraz karnımız
acıkmıştı ve herkesin önerdiği bir restoran olan Megrul Lazuri’ye Gürcistan’ın
ünlü yiyeceği olan Haçapuri yemeye gittik. (Botanik bahçesine giden 31 nolu
dolmuşlar Megrul Lazuri’nin önünden geçmekte, 1 Lari :))
Arka sokaklarda kaybolmaca
Orta Camii (Türk restoranların olduğu bölge)
Sokak aralarından bir görüntü
Hera meydanı
Batumi Holy Mother Virgin's Nativity Katedral
Piazza meydanındaki saat kulesi
Batum
Las vegas olma yolunda ilerliyor sanırım, her yerde casinolar ve barlar mevcut.
Şansını denemek isteyenler genellikle otellerin oyun salonlarını tercih
ediyorlarmış. Benden söylemesi :)
Megrul
Lazuri’den sonra otele geldik ve eşyalarımızı alıp tren istasyonuna geçtik.
Tren tam 17:40’da hareket etti ve 23:00’de Tiflis’e vardı. Trenimiz zamanında
vardı. Tiflis’te tren 2 durakta duruyor. Eğer şehir merkezinde inmek
istiyorsanız son durakta inmeniz gerekmektedir.
Trenden Batum'a bakış
Tiflis’e
vardığımızda İranlı birinin işlettiği, merkeze çok yakın bir hotelde kaldık. Vardığımız
gece saat 23:00 olduğu için uyuduk ve ertesi güne full enerji ile başladık.
Tiflis
enerji açısından da önemli bir şehir. Bir ülke olarak; enerji kaynağınız olmasa
da enerji kaynağının taşındığı yol üzerindeyseniz en az kaynağı olan ülke kadar
değerli oluyorsunuz. İşte Tiflis de öyle: Azerbaycan petrolünün taşındığı
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattından dolayı stratejik bir öneme sahip.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı
Nüfusu
1.5 milyona yakın Tiflis’te ilk gün gezimize Rustavelli caddesinden başladık.
Rustavelli caddesinde sanat :)
Rustavelli'de heykeller
Bu cadde üzerinde bulunan Gürcistan Ulusal Müzesinin de içinde yer aldığı binadaki turizm ofisine uğradık ve bir harita aldık. Şehri gezmeye Ulusal müzeden başladık.
Gürcistan Ulusal Müzesi
1950,70 ve 80’lerde Moskova yönetimine karşı ayaklanmalar
olduğunda bu ayaklanmalar kanlı bir biçimde bastırılmış. Ulusal müzede de bu
dönem ile ilgili bir bölüm bulunuyor.
Sovyet
yönetiminden sonra sanayi çöküyor. Sonrasında sanayi yok, maaşlar çok düşük,
sokaklarda dilenen çok fazla yaşlı insan var.
2004
yılından itibaren de ekonomi ve turizm kenti olmak için çabalıyor. Fakat şehir
mimarisi Sovyetlerin etkisini hala taşıyor.
Sonra
Özgürlük meydanına geldik ve Pushkin caddesini izleyerek eski şehir merkezine
vardık.
Nehrin karşısına geçmeden önce astronomik saatin olduğu Shavteli isimli sokaktan geçerek sokak aralarında dolaştık ve Barış köprüsü olarak bilinen ve şehrin dokusuna uymayan sonradan yapılmış köprüye vardık.
Körpünün üzerinden manzara gerçekten çok güzel. Köprüden geçtikten sonra bir teleferik ile karşılaşıyorsunuz. Bu teleferik Narikala kilisesinin bulunduğu tepeye çıkan teleferik.
Özgürlük Meydanı
Özgürlük meydanında bir sahaf
Nehrin karşısına geçmeden önce astronomik saatin olduğu Shavteli isimli sokaktan geçerek sokak aralarında dolaştık ve Barış köprüsü olarak bilinen ve şehrin dokusuna uymayan sonradan yapılmış köprüye vardık.
Pushkin caddesi
Shavteli sokağındaki Saat kulesi
Kura nehri
Başkanlık sarayı ve tiyatro
Barış köprüsü
Körpünün üzerinden manzara gerçekten çok güzel. Köprüden geçtikten sonra bir teleferik ile karşılaşıyorsunuz. Bu teleferik Narikala kilisesinin bulunduğu tepeye çıkan teleferik.
Teleferikten Kura Nehri manzarası
Tepeye
çıktığınızda yol üçe ayrılıyor: sağdaki yol Narikala kilisesine, ortadaki yol
aşağı inerek botanik bahçesine, soldaki yol ise büyük bir heykelin olduğu
tepeye gidiyor.
Biz önce sağdan giderek heykelin olduğu yere geldik ve geri dönüp botanik bahçesine giden merdivenlerden aşağı doğru indik. İndiğimiz yerdeki mahalle Azeri mahallesiydi.
Narikala kilisesinin bulunduğu kale
Biz önce sağdan giderek heykelin olduğu yere geldik ve geri dönüp botanik bahçesine giden merdivenlerden aşağı doğru indik. İndiğimiz yerdeki mahalle Azeri mahallesiydi.
Sokak aralarında dolaşmaca
Azeri
mahallesinde sokak aralarında dolaşıp fotoğraf çektikten sonra Sülfür Hamamları
olarak bilinen hamamlar bölgesine vardık.
Burada bir kafede mola verdikten sonra Metekhi köprüsünden geçtik, köprünün karşı yakasında bulunan heykeller ve kilise manzarasını fotoğrafladıktan sonra yokuş yukarı doğru sokak aralarında kaybolarak yürümeye başladık.
Artık şehri az çok tanımıştık ve sokak aralarında kaybolarak Samabe Katedraline ulaştık.
Sülfür Hamamları
Burada bir kafede mola verdikten sonra Metekhi köprüsünden geçtik, köprünün karşı yakasında bulunan heykeller ve kilise manzarasını fotoğrafladıktan sonra yokuş yukarı doğru sokak aralarında kaybolarak yürümeye başladık.
Metekhi kilisesi
Artık şehri az çok tanımıştık ve sokak aralarında kaybolarak Samabe Katedraline ulaştık.
Bu
arada Gürcüler çok dindarlar, şehirlerinde çok fazla kilise var. Gezdiğimiz gün
Pazardı ve gün boyunca gördüğümüz bütün kiliseler doluydu hem de gençler
çoğunluktaydı.
Daha
sonra ise nehirden karşıya geçmeyi planlıyorduk fakat muhabbete dalınca şehir
merkezinden baya uzaklaşıp Marjanishvilli meydanına varmışız. Burada haritamıza
baktık ve Rustavelli meydanına yürüdük. Bu meydana gelmeden bir alt geçit
göreceksiniz. Alt geçitten geçerken yukarı bakarsanız kocaman bir bisiklet
heykeli göreceksiniz. Aynı zamanda geçidin üzerinden manzara harika :)
Bisiklet heykeli
Rustavelli meydanı
Sonrasında
yine sokak aralarında kaybolarak Rustavelli caddesine yakın otelimize geri
döndük ve 1-2 saat dinlendikten sonra Tiflis’i bir de gece görmeye karar verdik.
Tiflisteki
ilk günümüzde neredeyse şehrin tamamını yürüyerek gezmiştik. 2. Gün de gitmediğimiz
yerlere ara sokaklardan giderek şehri keşfetmeye devam ettik.
Öncelikle
yine Rustavelli caddesine yakın olan 9 Nisan parkından geçerek “Dry Bridge
Bazaar” olarak bilinen açık hava pazarına gittik. Burası 2. el eşyaların ve
güzel el yapımı ürünlerin bulunduğu bir pazardı.
9 Nisan parkı
İlk
geldiğimiz gün hava yağmurluydu fakat 2. Gün şansımıza güneşli ve çok güzeldi.
Biz de güneşin keyfini çıkarttık. Daha sonrasında 9 Nisan caddesini takip
ederek Fünikülere ulaştık. Buradan fünikülere binerek Mtatsminda parkın
bulunduğu tepeye çıktık.
Fünikülerden Tiflis manzarası
Mtatsminda parkı
Dönme dolaptan Tiflis
Buradan
manzara müthiş! Hatta dönme dolaba binmeye cesaret ederseniz (ki mutlaka
tavsiye ediyorum) Kura nehrinin ikiye böldüğü Tiflis’e metrelerce yukardan
bakmanın zevkini yaşamanızı öneriyorum.
Dönerken
fünikülere binmek yerine ormanın içinden yürümeyi seçtik. Tabi yol döne döne
indiği için inerken yorulduk, ama çok keyifliydi :)
2.
günümüzde de şehri yürüyerek tavaf etmiştik ve artık Gürcistan mutfağının güzel
yemeklerinden yemeyi hak etmiştik. Yolumuzu Özgürlük meydanına ve oradan da
ünlü Leselidze sokağına çevirdik. Birbirinden güzel kafeler, mekânlar olan bu
sokak gece çok güzeldi. Pastoral isimli organik konseptli bir restorana oturduk
ve haçapuri ve hinkal’ın tadına baktık.
Yemeğimiz
bittikten sonra da Leselidze’nin yan sokakları olan Erekle II, Sioni, Shardeni
sokaklarında arka sokak turumuza devam ettik.
Cuma
sabah Hopa’da başlayan ve 4. Günün sonunda Tiflis'te sona eren Gürcistan gezimiz
sonuç olarak dolu dolu ve çok güzel geçti.
TR’ye yakınlığı ve ucuz olması sebebi ile 4 günlük kısa bir tur yapmak isteyen herkes Gürcistan'ı planlarına katabilir :)
TR’ye yakınlığı ve ucuz olması sebebi ile 4 günlük kısa bir tur yapmak isteyen herkes Gürcistan'ı planlarına katabilir :)